Web Siteniz Neden Müşteri Kazanmıyor? O Meşhur 5 Baş Belası Hata

Bak, bu mesele tam da şu: Web sitesine para gömmüşsün, umutla Google’ın başına durmuşsun, ama ortada hâlâ tık yok. Ne bir arama, ne bir "Merhaba, fiyat alabilir miyim?" maili… Sanki g?

Web Siteniz Neden Müşteri Kazanmıyor? O Meşhur 5 Baş Belası Hata
Bak, bu mesele tam da şu: Web sitesine para gömmüşsün, umutla Google’ın başına durmuşsun, ama ortada hâlâ tık yok. Ne bir arama, ne bir "Merhaba, fiyat alabilir miyim?" maili… Sanki görünmezsin. Ekranın karşısında yıllanmıştırsın belki, ama işte bak, yalnız değilsin. Birçok firma web sitesini açınca, işler patlayacak sanıyor. Gerçek ne? Muhteşem bir mağaza açmışsın ama ıssız bir adanın ortasında. Tabela var ama yoldan geçen kimse yok, bir de içeri giren "Ben şimdi burda ne yapacağım?" diye bakıyor. Tanıdık geldi mi? Hiç moral bozma—bende çözüm var. Gelin, şu işleri batıran 5 ölümcül günaha ve onları nasıl rötuşlarsın, bakalım. 1. Sadece Kendini Anlatma Takıntısı Şirketlerin kronik hastalığı: "Biz kimiz", "Biz şöyle harikayız", "Bizim tarihçemiz"… Ee, pardon ama gelen adam umursamıyor. Adamın tek derdi var: "Burada benim derdime çözüm var mı?" Web sitesi, senin CV’in değil. Müşteriyle yazışma başlatması lazım. Ne yapacaksın? O dildeki "biz-biz-biz" hastalığını bırak, "sana nasıl yardımcı olabilirim?" çak. Özellik anlatma, fayda vurgula. Kısacası, kendini değil, adamın problemini çöz; o zaman o müşteri işte gelir. 2. Yönsüzlük Sendromu (CTA Eksikliği) Web sitesi müze değildir dostum, kimse bakıp çıkmasın diye kurmuyoruz. Her sayfanın ufak bir amacı olacak. "Daha fazlasını gör, hemen başla, teklif al, ücretsiz dene" gibi yönlendirmeler şart. Yoksa adam çıkıyor gidiyor; el sallamaya kalmadan kaybetmişsin. Özetle: Sayfaların tam köşesine göze sokar gibi net çağrı butonları koy. Adam ne yapacak? Anlat. O butonlar adama yol göstermezse, müşteri kaçıyor haberin olsun. 3. Mobilde Sürünme ve Yavaşlık Kâbusu Şu günlerde milletin yarısı mobilden giriyor siteye. Masaüstünde harika görünen o sayfa, cepte açılınca Çin işkencesi oluyorsa, geçmiş olsun. Kimse dakikalarca beklemez kardeşim, 3 saniyede açmadın mı, adamın siteyle işi bitmiştir. Çözümü: Responsive tasarım şart. Google PageSpeed Insights gibilerle hızına bak, devasa resimleri, gereksiz kodu çıkar at. Hız, kullanıcı deneyimi, Google sırası... Hepsi mobilde başlıyor, unutma. 4. Google’da Orman Yolu (Sıfır SEO) Dünyanın en şekilli sitesini de yapsan, kimse seni aramalarda bulmuyorsa, biraz geçmiş olsun. Yani SEO yoksa, tabelan var ama kimse görmüyor. Anahtar kelime falan çalışmamışsan, teknik altyapın çürükse, Google seni niye sahnesine çıkarsın ki? Bak, çözümü basit: Sektörden doğru anahtar kelimeleri belirle, başlıkları, içerikleri bu kelimelere göre düzenle. Teknik ayarları adam et (sitemap filan), ara ara blog yazıp güncel tut. Zahmetsiz iş değil ama yoksa vay haline. 5. Tasarımda Lüzumsuz Karmaşa Bir de abartıp her şeyi gösterişli, sanat eseri gibi tasarlayanlar var. O menüler, fonlar, renk cümbüşü… Ziyaretçi 5 tıkta kayboluyor, başı dönüyor; sonuç? Gidiyor. En iyi tasarım görünmeyen, adamı hiç yormayan tasarımdır—bunu unutma. En doğru hareket: UX’e, kullanıcı deneyimine öncelik ver. Menüyü mantıklı kur, süper cool olup kafa karıştırma. Adam ne arıyor, hemen bulsun. Kısacası, pratiklik kraldır. Sonuç? Web sitesi yaptın diye müşteri yağmıyor diye üzülme. Bu dert hepimizin başına geldi. Ama yukarıdakileri düzelt, bak o telefon çalmaya başlıyor mu, başlıyor. Hadi bakalım, kolay gelsin!
Jeton Dijital Admin

Jeton Dijital Admin

Modern dijital çözümler ile geleceği şekillendiriyoruz. Yenilikçi yaklaşımımız ve uzman ekibimizle işinizi dijital dünyada bir adım öne taşıyoruz.

WhatsApp'ta Yaz